top of page
Tanıtılan Yazılar

Stresle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Stresle nasıl başa çıkılır?

Çok kolay mı strese giriyorsunuz? İşte yapmanız gerekenler!


1936 yılında, endokrinolog Hans Selye, fareler üzerinde deneyler yaptı. Yeni bir hormonun etkilerini araştırdı ve bu hormonu, onları nasıl etkilediğini gözlemlemeyi umarak laboratuar farelerine enjekte etti.


Faraler hastalandı ve midelerinin etrafında kanamalı ülserler oluştu. Kemirgenler için kötü olmasına rağmen, Selye sevindi, çünkü bu aradığı resme uyuyordu.





Ancak, farklı bir grup farede farklı solüsyonlar uyguladıktan sonra, Selye şaşkınlığa uğradı.

Ne enjekte ederse etsin, sonuçlar her zaman aynıydı: Hasta, üzgün fareler.


Sonunda Selye bir içgörü ile sarsıldı. Belki de enjekte edilen şey değil, enjekte etme süreci, başka bir deyişle, tüm prosedür bu kadar stresli olduğundan dolayı fareler hastalandılar.

Ve böylece yeni bir fikir doğdu: Stres sağlığınız için kötüdür.


Bilim adamının hatası


Selye yeni fikrini test etmek için sayısız yol buldu. Farelere elektrik şoku vererek, onları toksik ilaçlarla besleyerek, onları hücre hapsine (veya aşırı kalabalık kafeslere) koyarak veya dinlenmeden egzersiz yapmaya zorlayarak strese soktu. Her durumda, fareler hastalandı ve stresin sağlığınız için kötü olduğu fikri daha fazla güvenirlik kazandı. Ve Selye’nin ulaştığı sonuç, bir büyük hata olmasaydı, geçerli olurdu:


Stres dediğimiz şey stres değil.


Her gün insanlar streslerini tanımlarken, bitmeyen yapılacaklar listesi, bir şeyler sağlama baskısı, ilişki mücadeleleri ve diğer günlük güçlükler hakkında konuşurlar. Bu, laboratuar farelerinin kaçınılmaz olarak şoke edilmesinin ya da dinlenmeden zorla çalıştırılmasının stresine benzemez.


Farelerin yaşadığı stres, tahmin edilemez, kontrol edilemez ve anlamsızdı. Bu yüzden bu fareler hastalandı ve acı çekti. Fakat insan stresörlerinin büyük çoğunluğu böyle değil. Selye daha sonra her türlü stresin eşit olmadığını kabul etti ancak fikrine hala bağlı kaldı; stres sağlığınız için kötüdür ve göreceğimiz gibi, kötü bir fikir cezasız kalmaz.



Neden “Stresin Kötü” olduğuna inanmak kötüdür.


1998'de 30.000 Amerikalıdan streslerini tarif etmeleri istenmiştir. Daha spesifik olarak, araştırmacılar ;


1. ne kadar stres yaşadıklarını


2. stresin sağlıkları için zararlı olduğuna inanıp inanmadıklarını ölçmek istemişlerdir.


Sekiz yıl sonra, araştırmacılar bu eski katılımcıların kimlerin öldüğünü belirlemek için kamu kayıtlarını incelediler.Görüldü ki, yüksek stres seviyeleri ölüm riskini yüzde 43 artırıyor. Ancak, bu sadece stresin zararlı olduğuna inanan insanlar için doğruydu.Yüksek düzeyde stres bildiren ancak bunu zararlı olarak görmeyen insanların ölme olasılıkları o kadar yüksek değildi.Hatta, bu insanlar için ölme riski, çalışmadaki en düşük düzeydeydi - düşük stres düzeyine sahip kişilerden bile daha düşüktü.


Başka bir deyişle, stres insanları öldürmüyordu. Öldürmeyi yapan strese verilen reaksiyondu.

Stres reaktivitesi, “stres” kelimesinin içine gömülen metafor ile başlar: İnsanlar, üzerlerine yük yüklendiğinde kırılıveren ben-kirişleri gibidir. Eğer bu doğruysa bu ağırlık — yada “stres” - zararlı ve kaçılmalı ve kaçınılmalıdır.


Bu kadar zehirli olmasının nedeni, bunun kendini gerçekleştiren bir kehanet olmasıdır. Stresi, “bu çok fazla” ve “bunu istemiyorum” gibi bir tavırla karşıladığınızda, normal ve doğal bir bedensel deneyimi tehlikeli bir şeye dönüştürürsünüz. Tüm vücudunuz direnişe geçecek ve saldırı altındaymış gibi tepki gösterecektir.


Küçük bir meydan okuma bile, bir şeyin yanlış olduğunun bir işareti olacak ve sizi stresli olmak konusunda strese sokar. “Stres” in doğal olarak ortaya çıktığı alanlardan ve faaliyetlerden kaçınmaya başlarsınız.


Bir arkadaşınızın doğum günü partisine gitmezsiniz, çünkü stresli olabilir. İşyerinde sunum yapmak için fırsatları pas geçersiniz çünkü bu çok stresli olabilir. Egzersiz yapmayı ve bununla birlikte sağlıklı beslenmeyi bırakabilirsiniz, çünkü evet tahmin ettiniz, bu da stresli.

Stresten kurtulmak için, kendinizi daha fazla kısıtlar, hayatınızı daha küçük hale getirir ve sorunlarınız daha da büyütürsünüz (ironik olarak, bu daha da fazla “stres” yaratır).

Zararlı olan stres değil - zararlı olan strese karşı tepkiniz.



Stres Sizin İçin Ne Yapabilir?

Daha yararlı bir duruş geliştirmek istiyorsanız, stresi tekrar gözden geçirmeniz gerekir.

Stres sırasında vücudunuz, kalp atış hızınızı arttıran, sizi uyarmaya ve harekete geçirmenize ve harekete hazır hale getiren, kortizol, adrenalin ve noradrenalin gibi hormonlarla dolar.

Başka bir deyişle, stres vücudunuza fazla enerji verir.


Ve gerisi size kalmış:


1.bu enerjinin fazlasının ne anlama geldiğini yorumlamak,


2. bununla ne yapacağına karar vermek.


Çok fazla insanın stresi zararlı bir şey olarak yorumlanacağını ve kendileriyle savaşa gireceğini biliyoruz. Ancak, stresi açık bir tutumla karşılayabiliriz.


Psikolog Kelly McGonigal, “Stresin Olumlu Yanı” adlı kitabında şöyle yazıyor:


“Stresi yönetmenin en iyi yolu onu azaltmak veya önlemek değil, yeniden düşünmek ve hatta kucaklamaktır. Stresi yeniden düşünerek ve hatta kucaklayarak, fiziksel sağlığınızdan ve duygusal esenliğinizden işteki memnuniyetinize ve geleceğe dair umutlu olmanıza kadar her şey üzerindeki etkisini değiştirebilirsiniz.


Stresi, bize enerjiyi veren bir şey olarak, bize anlamlı bir şey yaptığımızı söyleyen bir şey olarak benimseyebiliriz (sonuçta önemsemeyeceğimiz bir şey hakkında endişelenmeyiz).

Stresimizi bu şekilde benimseyerek, hala berbat hissedebiliriz. Ancak, berbat hissetmekle ilgili endişelenmeyeceğiz ve kesinlikle sağlığımız ve hayatımızdaki aynı kötü sonuçlara maruz kalmayacağız.


Bu yüzden, strese karşı duruşumuzu nasıl değiştireceğiniz hakkında konuşalım.



Stres Nasıl Anlamlandırılır?


Adım # 1 Stresi Tanımlayın


Bir şeyi değiştirmeden önce, stres deneyimimizi tanımalıyız.


Sıklıkla kendimizi tecrübemize kaptırırız ve ne olduğunu bile fark edemeyebiliriz. Filme çok fazla kaptırdığımızda, hala sinemada oturduğumuzu fark etmeyebiliriz. O zaman ilk adım, şu anda gerçekleştiğinde stres deneyimimizi fark edip, şimdi ne olduğunu kabul etmektir.



Adım # 2 Stresi Benimseyin


Sonraki adım, zor kısmı, stres hissetmek için kendinize izin verin. O nasılsa öyle, sizin ondan korktuğunuz gibi değil.


Nerede hissediyorsun? Ve vücudunuz nasıl hissediyor?


Kaçınma, kendimizi koparmamızı ve stresi geleceğe doğru itmemizi sağlar. Öte yandan stresi benimsemek, kendimizle oturmak, vücudumuzda neler olup bittiğini hissetmek ve hatta stresin ortaya çıktığı bölgelere daha da yaklaşmak anlamına geliyor. Bu kolay değildir, ama stresten çekeceğiniz acının bir kısmını alacaktır. Bu bir tepki, bir deneyimdir. Olan biten senin düşmanın değil.


İşte size yardımcı olacak sözel bir hile:


Bedensel tepkilerinizi rahatsızlık ve meydan okuma olarak fark ettiğinizde, onu bir noktaya hayat vermek olarak düşünün. Sanki hayat şöyle diyor: “İşte seninle birlikte stres atmak istediğim bir nokta”.


Stresi neden benimsiyoruz? Pekala, eğer birisi size gerçek hayatta böyle bir şey söyleseydi dinlemez miydiniz? En azından kulaklarınızı kapatıp, başka yöne koşmazdınız, değil mi?

Stresinizi benimsemek, “Sorun nedir?” sürecini kurmaktır.



Adım # 3 Stresin içindeki önemi bulun.


Burada tehlikede olan nedir? Bu meydan okuma neden ilk etapta karşınıza çıkıyor?

Streste bazen bir tehlike söz konusu olabilir. Şimdi tekrar dinliyorsunuz ve bunun ne olduğunu öğrenmeye başlayabilirsiniz.


Şu anda yaşadığınız stres içinde önemli olan nedir?


Belki ailenizin mali sağlığı konusunda endişelisiniz. Ya da bir terfiyi-dereceyi başarıyla tamamlama konusunda stres yaşıyorsunuz.


Güzel. Bunlar önemlidir. Hayat sizinle “bir noktayı vurgulamaktır".



Adım # 4 Baskıyı Seçime Dönüştür


Tepkilerinizin içine bakın ve orada gizlenen negatif motivasyonların olup olmadığına bakın: aksi halde kendinizi suçlu hissedersiniz; yapmalısın; diğerleri bunu talep ediyor.

Onları geri çevirip çeviremeyeceğinizi görürseniz.


Kimse baskılanmaktan hoşlanmıyor, o yüzden kendini zorlamayı bırakın! Bunun yerine, kendi motivasyonlarınızda ve eylemlerinizde görmek isteyeceğiniz olumlu nitelikleri seçin.


Ailenizin maddi sağlığını önemsiyorsunuz (ve evet, endişeleniyorsunuz) çünkü onlar sizin için önemli. Onları seviyorsunuz. Aşk, stresle ilgili bir şeydir, ama üzerinde stres gereken bir şey değildir. Sen sadece sevecen bir sağlayıcı olmak için elinden gelenin en iyisini yapmanın zorlu görevini aldığın müthiş meydan okumalı bir oyundasın. Hayatın, aile sevginizin önemini vurgulaması pek de kötü bir şey değildir.


Benzer şekilde, ya bir dereceye ulaşmak için ya da diploma programınızda başarısızlıktan kaçınmak için çemberin etrafından dolaşmak yerine, merakınızı tatmin etmek ya da hakikati takip etmek için harika bir eğitim mi aldınız? Hayatın, öğrenmeye ve gerçeğe verdiğiniz öneme “vurgu” yapmasına izin vermek doğru mu? Tabi ki öyle.


Bu örnekler, yaşamsal zorluklarda pozitif anlam ve amaç bulabildiğiniz zaman, stres deneyiminizin, bir yaşam yolundan kaçınmak için bir yaşam yolunu kirleten engellerden, bir yaşam ve büyüme yolunu aydınlatan tepkilere dönüşebileceğini göstermektedir. Hala streslisiniz ama bu, basit, sağlıklı, fiziksel aktivasyon anlamında, bunu bir yük gibi görmek yerine, kendinizden daha büyük bir şey için yaşadığınızın kanıtı olarak görün.


Stresi kontrol etmeye çalışmayı bıraktığınızda stres, stresli değildir.


Sadece kendinden daha büyük bir şeyle bağlantı kurmanı isteyen bir şey. Bunu yapın, acı çekmeyi bırakabilir ve yaşamaya başlayabilirsiniz.


Hem stresli, hem de tamamlanmış!

















Bu yazı www.psikologytoday.com sitesinden alınmış ve Serkan Özkan tarafından tercüme edilmiştir.


Bağımlılık, Selfie Bağımlılığı, Bağımlılık Tedavisi,Psikiyatri,  Psikoterapi

Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page