Bağımlılık, olumsuz sonuçlarına rağmen, kişinin uyuşturucu arayışı ve kullanımının devam etmesi ile karakterize olan kronik bir beyin hastalığıdır. Uyuşturucu kullanmaya yönelik ilk karar çoğu insan için gönüllüdür. Ancak tekrarlanan uyuşturucu kullanımı, bağımlı bir kişinin kendi kendini kontrolüne meydan okuyan ve uyuşturucu almaya yönelik yoğun dürtülere direnme becerilerini engelleyen beyin fonksiyonlarına yol açar. Bu durum da duygu, düşünce ve davranış şeklinde değişikliklere yol açar. Beyinde başlayan ve davranışta farklılaşmayla sonuçlanan bu değişiklikler kalıcı olabilir, bu nedenle uyuşturucu bağımlılığı “tekrarlayan” bir hastalık olarak kabul edilir.
Bir kişinin nüks etmesi yani, madde kullanmanını bıraktıktan sonra tekrar kullanmaya başlaması yaygın görülen bir durumdur. Ancak nüks, tedavinin işe yaramadığı anlamına gelmez. Diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi, tedavi devam etmeli ve hastanın nasıl tepki verdiğine göre yeniden şekillendirilmeli ve gerekli düzenlemelerle tekrarlanmalıdır. Tedavi planlarının sıklıkla gözden geçirilmesi ve hastanın değişen ihtiyaçlarına uyacak şekilde değiştirilmesi gereklidir.
Kişi, bağımlı olmak istememesine rağmen, uyuşturucu maddeyi kullanmaktan vezgeçemediğinde, uyuşturucudan vazgeçme girişiminde bulunduğunda, fiziksel yoksunluk belirtileriyle karşılaştığında, tercih maddesini daha fazla alma ve kullanmayı arzuladığı zamanlarda; kişi aktif madde bağımlılığının belirgin özellikleri ile karşı karşıya demektir. Tıbbi bir bozukluk olduğu için, hastalığın teşhis edilmesi ile beraber, tıbbi detoks ve psikoterapötik tedavi içeren acil yardım almaları önerilir.
Uyuşturucu kullanımına işaret eden fiziksel ve ruhsal ve davranışsal birçok belirti vardır. Her uyuşturucunun kendine ait belirtileri olmakla birlikte, bağımlılığın ortak belirtileri vardır.
Uyuşturucu Bağımlılığı Belirtileri nelerdir:
-
İstendiğinden daha büyük ölçüde veya uzun süreli kullanım
-
Maddeyi bırakmak veya kontrol altında tutmak için istek
-
Sık bırakma girişmeleri veya sonuç vermeyen çabalar
-
Maddeyi elde etmek, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için gerekli etkinliklere çok zaman ayırma
-
Madde kullanımı için çok büyük bir istek duyma veya kendini zorlanmış hissetme
-
Tekrar eden kullanım sonucu sorumluluklarını yerine getirememe
-
Olumsuz etkilerine rağmen kullanıma devam etme (toplumsal ve kişiler arası sorunlar)
-
Kullanımdan dolayı günlük etkinliklere olan ilginin azalması
-
Tehlikeli olabilecek durumlarda dahi kullanmaya devam etme
-
Olumsuz bedensel veya ruhsal etkilerinin bilinmesine rağmen kullanmayı sürdürme
-
Maddeye karşı tolerans gelişmiş olması
-
İstenen etkinin ortaya çıkması için artan madde gereksinimi
-
Yoksunluk belirtileri
-
Ani davranış değişiklikleri ve değişken ruh hali
-
Aileye karşı ilginin azalması, uzaklaşma
-
Kişisel bakımda özensizlik
-
Hobi, spor ve diğer favori aktivitelerde ilgi kaybı
-
Uyku düzeninde değişiklik ve bozulma
Alkol ve madde bağımlılığı, deneme ile başlayan, kötüye kullanımla devam eden, sinsi ve dönemine göre belirtiler açısından bazen yavaş bazen hızlı seyreden bir hastalıktır. Yoksunluk, zehirlenme bilinç bulanıkları, bellek bozulmaları gibi etkilerinin yanı sıra uzun süre kullanımda; hatta kullanılan maddeye göre değişebilmekle birlikte kısa dönem kullanımda dahi başta duygu durum bozuklukları olmak üzere, kaygı bozuklukları, ruhsal bozukluk ve hastalıklar ve cinsel işlev bozuklukları görülmektedir.
Bu noktada önemli olan, bağımlılık tedavisinde hem uyuşturucu bağımlılığının hem de ruhsal bozukluk veya hastalıkların aynı anda tedavi edilmesidir. Bir bozukluğun semptomları ve etkileri sıklıkla diğer bozukluğu tetiklemiş olabilir. Hangisinin daha önce gelişmiş olduğundan daha önemli olan şey, her iki rahatsızlığın da kapsamlı tedavi ile ele alınmasının gerekliliğidir.
Alkol bağımlılığı alkole psikolojik ve fiziksel bağımlılığı ifade eder. Alkol bağımlılığı yaşayan bireyler, alkole karşı bir tolerans oluşturabilir ve alkolle ilgili sorunlar ortaya çıksa bile içmeye devam edebilir. Alkol bağımlılığı ve alkolün kötüye kullanımının aynı olmadığına dikkat edilmelidir. Alkol bağımlılığı hakkındaki gerçekleri anlamak önemlidir.
Alkolü kötüye kullananlar mutlaka alkol bağımlısı demek değildir. Ancak, sonuçlardan bağımsız olarak içmeye devam eden ağır içicilerdir. Bağımlılık potansiyeli en yüksek olan grupta yer alırlar. Alkolün kötüye kullanımı olan kişiler, her zaman aynı belirtileri göstermezler. Bu belirtiler bireyin yaşadığı semptomların tipi, bireyin geçmişi ve tıbbi öyküsü gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Alkolün kötüye kullanımı semptomları farklı olsa da, her hastalığın olduğu gibi bağımlılığın da belli semptomları vardır.
Alkol bağımlılığının bazı belirtileri:
-
Artan miktar veya kullanım sıklığı
-
Alkol alma davranışında kontrolsüzlük ve kendini durduramama
-
Alkol için yüksek tolerans veya “akşamdan kalma” belirtilerinin olması
-
Uygunsuz zamanlarda alkol kullanmı; sabah uyanır uyanmaz, iş yerinde vs.
-
Alkolün bulunduğu yerde olmak ancak olmadığı ortamlarda bulunmaktan kaçınmak
-
Yakın çevresi ile ilişkilerden uzaklaşma
-
Aile ve arkadaşlara karşı ilgide azalma
-
Kullandığı alkolü gizlemek veya gizli içmek
-
Sosyal çevrenin değişmesi, alkol alan çevre ile daha çok vakit geçirme
-
Alkolün günlük yaşamda işlevselliğini engellemesi
-
Artan uyuşukluk, depresyon veya diğer duygusal sorunlar
-
İşten çıkarılma, iş kaybı veya iş ve okul hayatına karşı ilgisizlik
-
Ehliyetine el konulması gibi yasal problemler
Alkol bağımlılığı en temelde içme alışkanlıklarını yönetememeyi içerir. Aynı zamanda alkol kullanım bozukluğu olarak da adlandırılır. Alkol kullanım bozukluğu üç kategoriye ayrılır: hafif, orta ve şiddetli. Her kategorinin çeşitli belirtileri vardır ve zararlı yan etkilere neden olabilir. Tedavi edilmezse, herhangi bir alkol kötüye kullanımı kontrolden çıkabilir. Alkolizmle mücadele eden bireyler genellikle alkol kullanmadan normal şekilde çalışamayacaklarını düşünürler. Bu, çok çeşitli sorunlara yol açabilir ve mesleki hedefleri, kişisel konuları, ilişkileri ve genel sağlığı etkileyebilir.
Zamanla, alkol bağımlılığının etkileri kötüleşebilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.Bağımlılık zamanla daha da kötüye gitme eğilimi gösterdiği için, erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Erken teşhis edilir ve tedavi edilirse, alkol bağımlılığı olan bir kişi hastalığın önemli sonuçlarını önleyebilir.
Alkol kullanımının olumsuz etkileri kısa dönemde: Mide bulantısı, baş dönmesi, bulanık görme, huzursuzluk, beyin işlevlerinde azalma ile kendini gösterirken; ileri düzeyde; diabet, mide ve akciğer sorunları, kalp ve damar hastalıkları ile kanser riskini artıran, hafıza ve görme kaybı gibi ciddi sonuçlarla kişiyi karşı karşıya bırakacak sağlık sorunlarına neden olur.