Kaç İçki Çok Fazladır?
Yeni bir çalışma, düşük dozda alkolün bile bağımlılık için beyni hazırladığını gösteriyor.
Yeni bir kemirgen çalışması, küçük miktarlarda alkolün bile, bağımlılığın gelişiminde çok kritik olan bir alanda beyin devrelerinde epigenomik ve transciptomik değişiklikleri tetikleyebileceğini gösteriyor.
Dahası, araştırmayı yürüten Chicago Illinois Üniversitesi araştırmacıları, beyni bağımlılığa hazırlayan yolların, bir kişinin rahat ama uyanık olduğu bir sakinleşme düzeyi için kullanılan yollarla, klinik terim olan öfori ve anksiyoliz gibi aşırı içki tüketimiyle ilişkili olanlarla aynı olduğunu söylüyor.
Çalışmanın kıdemli yazarı Subhash Pandey, Psikiyatri Profesörü ve UIC Tıp Fakültesi Epigenetik Alkol Araştırma Merkezi direktörü Joseph A. Flaherty durumu şöyle özetliyor. "Bu, beynin alkolün anti-anksiyete etkilerini ve ruh halindeki yükselişi - gevşeme ve ağır sarhoşluk - deneyimlediğinde, aynı zamanda alkol kullanım bozukluğu için hazırlandığını gösteriyor."
Pandey, çalışmanın, bir içkinin insanlarda bağımlılığa yol açtığını öne sürmediğini ama yine de, bazı insanların neden alkol kullanım bozukluğuna karşı daha savunmasız olduğuna dair bazı ipuçları sağladığını söylüyor.
" Bu çalışmada gösterdiğimiz gibi, bağımlılık davranışların her zaman uzun vadeli, yüksek miktardaki alışkanlıklardan kaynaklanmayabileceğini, düşük dozlarda bile beyindeki hızlı epigenetik değişikliklerin bir sonucu olarak başlayabileceğini görüyoruz" diye konuşuyor, aynı zamanda Jesse Brown Veterans Affairs Tıp Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı ve bilim insanı olan Pandey.
Molecular Psychiatry'de yayınlanan bu makale, Pandey'in sıçanları kontrol altında ve alkole maruz kalma koşullarında inceleyen deneylerini detaylandırıyor.
Deneylerde, kemirgenler düşük konsantrasyonlarda alkole maruz bırakıldı ve bir labirenti keşfederken davranışları gözlemlendi. Daha sonra araştırmacılar, toplanan beyin dokusu örneklerini RNA dizilimi ile analiz ettiler ve gen ekspresyon modellerini aradılar.
Örnekleri analiz ettiklerinde, araştırmacılar, hipoksi indüklenebilir faktör 3 alfa alt birimi (kısaca Hif3a) olarak adlandırılan bir genin, alkole maruz kaldıktan sonra beyindeki değişiklikler ve farelerin labirent bölgelerinde kapalı (yüksek kaygı) veya açık kollarla (düşük kaygı)ne kadar süre kaldıkları gibi davranışlarla ilişkili olduğunu buldular.
Alkol, düşük dozlarda maruz kalındığında bile Hif3a ifadesini artırdı ve kaygıyı azalttı. Ve alkolün birçok etkisi erkekler ve kadınlar arasında farklı olsa da, bu çalışmada ikisi arasında fark yoktu.
Pandey, "'Sosyal içme' olarak adlandırabileceğimiz düşük dozların bile, kaygıyı düzenleyen bir beyin bölgesi olan amigdaladaki gen ifadesini değiştirdiğini gördük. Başka bir deyişle, bağımlılık için epigenetik bir yol oluşturuyor" dedi.
Pandey ve meslektaşları ayrıca, kaygıya arabuluculuk etme rolünü doğrulamak için alkole maruz kalan veya kalmayan farelerin amigdalasındaki geni bloke ettikleri ek deneyler yaptılar. Hif3a bloke edildiğinde, kontrol farelerinde kaygı arttı ve kronik alkol yoksunluğu davranışları gösterdiler. Öte yandan bu, alkolün kaygı giderici etkilerini de önlemiş oldu.
Araştırmacılar nedenini de şöyle açıklıyor ki, Hif3a'nın kromatini - DNA ve RNA demetleri - gevşek bir şekilde toplanmıştır, yani transkripsiyon değişiklikleri için genlere kolayca erişilebilir.
Fakat, çalışmanın göstermediği bir şey ise, kemirgenler için hangi düzeyde alkol maruziyetinin güvenli olduğuydu. Bunun yerine Pandey, düşük dozların bağımlılık için bir hazırlık yarattığını bilmenin önemli olduğunu söyledi. İnsanlar için, çıkarımın basit olduğunu düşünüyor - sosyal içiciliğin ve hatta "pandemik içiciliğin" bile risksiz olduğunu düşünmeyin.
Pandey, "Alkol kullanım bozukluğu karmaşık ve üstesinden gelinmesi zor bir sorun. Bu çalışmadan öğrendiğimiz bilgiler, beyinde neler olup bittiğini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor ve bir gün daha iyi tedaviler ve ilaçlar geliştirmek için kullanılabilir."
"Alkol kaynaklı anksiyoliz sırasında epigenomik ve transkriptomik etkileşimin çözülmesi" başlıklı çalışmanın ortak yazarları Harish Krishnan, Huaibo Zhang, Ying Chen, John Peyton Bohnsack, Annie Shieh, Handojo Kusumo, Jenny Drnevich, Chunyu Liu, Dennis Grayson'dır. ve Mark Maienschein-Cline.
Araştırma, Ulusal Alkol İstismarı ve Alkolizm Enstitüsü (P50AA-022538, U01AA-019971, U24AA-024605, RO1AA-010005) ve ABD Gazi İşleri Bakanlığı'ndan (I01BX004517, IK6BX006020) alınan hibelerle desteklenmiştir.
Journal Reference:
1. Harish R. Krishnan, Huaibo Zhang, Ying Chen, John Peyton Bohnsack, Annie W. Shieh, Handojo Kusumo, Jenny Drnevich, Chunyu Liu, Dennis R. Grayson, Mark Maienschein-Cline, Subhash C. Pandey. Unraveling the epigenomic and transcriptomic interplay during alcohol-induced anxiolysis. Molecular Psychiatry, 2022; DOI: 10.1038/s41380-022-01732-2
Bu yazı sciencedaily.com sitesinden alınıp Serkan Özkan tarafından çevrilmiştir.
